4 Ağustos 2012 Cumartesi

aşkın 500 günü


çünkü aşka olan bakış açım tek kelime ile ifade edersem"tom"olurdu.yani tomla aynı.kaderci ,gerçek aşka inanan,karşısına çıkan insanların onun beklediği,büyüleyici olarak tanımladığı bir histi.
ne kadar sıran bir bakış açısı olursa olsun çoğumuz aslında aşka böyle bakıyoruz.yani her zaman birinin bizim için doğru kişi olduğuna.ve bunun bizim en hazırlıklı anımızda rastlayacağımıza.

ve ilginçdir benim gibi daha doğrusu bizim gibi düşünen bu bakış açısı ile yaşayan insanların başına summer gibi insanlar çıkıyor.yani bizim tam zıt değil ama büyük farklılıklar olan insanlar.onlar aşkın ratgele ve hazırlıksın bir anda hatta aşkın gerçekten bağlanmaktan öte olduğunu düşünen insanlar.aslında bu bir çeşit aşktan korkmak.yani daha da açıklamam gerekirse aşkın verdiği hazza ulaşamamakdan, o doğru kişinin onu bulamadığı için kendini avutarak karşı çıkmak.
(spoi)
filmde ince bir detay tom summerı etkliyor ona aşkı bulmasında köprü görevi yapıyor.onu kendisine benzetiyor.ve bakıyoruz artık summer tom gibi aşkın sıcaklığını hissediyor.ama bu sefer tom summer gibi ruhsuz,beklentisiz,kalbi kırık oluyor.ama herzaman iyi şeyler kötü şeylere baskın.aşkın aslında doğru şeyi istemekden öte doğru şeyi aramaya başlamak olduğunu anlıyor.
biz her zman doğru şeyi aramaya çalıştık.ve bulamadık.ya hep yanlış yerlere baktıysak?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder