22 Şubat 2014 Cumartesi

sorun neydi?

haklısın
diye söze başladı.gözlerinde gene ben herşeyi bilirim bakışı vardı.bu yüzden haklısın sözüne şaşırmamıştı.cümlesine devam etmesini bekledi.
-haklısın
diye tekrar etti.sana herkesden daha fazla değer vermek benim suçum.bırakmalıydım seni herkes sana davranıyorsa öyle davranmalıydım hak etmediğin değeri vermek benim suçumdu.
sözlerine devam ettikçe gülümseme başladı.artık sadece bakışlarıyla değil tüm mimikleri ile kusursuz bir bilmişlik ve kibir dolu cümleler kuruyordu.canını sözleri değil bu hali daha çok acıtabilirdi.
ama o hiç bir sözden etkilenmedi sadece baktı sözünün bitirmesini bekledi sonra gülümsedi karşılıklı olarak.bu gülümseme ona bağıran kişiyi daha çok sinirlendirmeye başlamıştı.utanmaz biri diye düşündü.
daha fazla cümle kurmaya bile değmeyecek  gereksiz bir insan olmalı dedi.
son kez kaşlarını çatarak odadan çıktı.arkasına bakmak yerine yavaş yavaş adımlarla sanki bir sesin ona karşılık vermesi ve kaldıgı yerden hararetli tartışmasına devam etmesini bekledi.
ama hiç bir ses vermedi.
daha fazla sinirlendi.tek kelime dahi etmemişti hemde sırıtmıştı küçükbir çocuk gibi.daha fazla dayanamadı sakin olamadı ve geri döndü kapıya ulaşmadan önce biraç saniye duraksadı.
hızlı adımlarla geri dönerek  ilermeye başladı.
karşısında odada duran eski bir  aynaya yumruk attı bileğine kadar kanlar dolu bir şekilde kırılan aynaya baktı.o mu çok kırılmıştı yoksa odada ayna mı? ayna  ile muhabbet eden kendisindemiydi tüm suc karar veremedi.
sadece izledi.daha önce bu aynayı kırmalıydım diye içinden geçirdi.
sonra aynanın kırıklıklarını saymaya karar verdi.
kahkaha attı ve bir ,iki üç…..diye devam etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder