18 Eylül 2012 Salı

pazartesi sendromunu biz yarattık

çok basit.okul aptalla göre bir yer.bazı aptallar yaptıkları saçmalarla egolarını tatmin eder falan filan şimdi bunu okuyunca içinizde silik bir tip olduğumu düşünenler olabilir.önyargılsınız. bakımlı bir öğrenciydim.kendimi sadece istediğim insanlara açtım yani anlatma gereği duydum diğerlerini umursamadım.bir anlamda aptal yerine koymuş bile olabilirim.
neyse amacım sisteme birazda.ne kadar değiştiremeyeceğimizi düşünsemde kurtatma planları yapıyorum içimden.
al bir aptalda benim düşmekte olan bir uçurumdaki arabayı parmak ucumla tutmaya çalışıyorum anlıyacağın.
küçük insanlar küçük hayaller kurar.ben buna inanıyorum çünkü benim çin küçük insan tanımı fakir maddi zorluk çeken ezik silik insan değil hayal gücü küçük düşünemeyn insandır.önyargı heryerde bizi kapana sıkıştırıyor yine.
neyse sistem şöyle başlıyor.bir kişi geliyor.hayatınızın 5 günü 6 saat geçireceğiniz  saatlerce olmadı dakiklarca zaman ayırarak hazırlandığınız beklediğiniz bir insan.bakın yazarken bile öyle sıradan insanları nasıl betimledim içimden.neyse bu insan bize hiçbirşey kazandırmıyor hiç .var olan zorla ezberletilmiş kelimeleri bağırırarak anlatmaya çalışıyor.okul hayatım boyunca hocalarımın belki yüzde onunu sevdim ya da  biraz olsun önemsedik bir zamanlar.okul sadece bize türevi anlatmamalı.yani ailemizin dışında olan şeyleride anlatmalı.ki bunu yapıyor.hakkın yenince ararsan sistemin yetkili virgül başkanı sana bu hakkını kısıtlıyor sen daha 15-16-17-18 yaşında hakkını bile aramaktan korkuyorsun.sistem sana hep yanlız 1 tane doğru yanıt olduğnu söylüyor.sistem sana kırmızı bir çizgi çember çekilyor geçersen yanarsın diyor.oraya hapsediyor.düşünmeni engelliyor.verileni değiştirmeni yasaklıyor.içine hapsediyor.sistem o yaşta okuldan ibaret bizim için.sistem bizi eğitmiyor.sistem bizi asimile ediyor.uyma zorunluluğu veriyor.susturuyor kabu et diyor şüphe etme ben herşeyim benden üstün olamazsın diyor psikolojik olarak çökertiyor yenilmezi sağlıyor.sistem çok şerefsiz değil mi?
seni o sıraya otutturuyor 12 yıl o sandalyede oturdum ben .ne kazandım?
sen 12 yıl boyunca neyi giyemene bile karar vermeyen bir düzenden bahsediyoruz.bırakın aklınızdaki durumu olmayan insanlar düzenini yıl olmuş 2012 adım atsan avm adım atsan dükkan hayat eskisi gibi pahalı değil artık.
ben v ford falan filan  filmleri izleyen vampir günlükleri izleyen ergenlerden değilim ben sadece hayatımı şüpheye ve tarafsızlığa ayırdım.inceledim hayatta başka bakış açıları ile baktım bakıyorum bakmalıyım da .herkez aynı şekilde baksaydı hayatı sadece iyiler ve ya kötüler yönetirdi diğerleri "Var olmazdı.
biraz şüğhe ve tarafsızlık herşeyi çözer ben buna inanıyorum
ha birde başlıkta yazdığım gibi pazartesi sendromunu biz yarattık.mesela kadınlar en çok işine okuluna giderken pazartesi günleri diğer günlere oranla daha güzel oluyor.yani  stres hep bizim ütopyalardan kaçmış.

1 yorum:

  1. Aslında ben de çok düşündüm okullar ne işe yarar diye. Senin açından baktım çoğu kez ;ama unuttuğun bir şey var okullar bir devletin ya da bir toplumun yaşaması için gerekli kurumdur. İnsan sosyalleşmeyi orada öğrenir. Tabi bizleri sıradan beyinler yapıp sistemi eleştirmemizi engellemeye çalışmaları gerçeği bu söylediğimi gölgelese de okullar önemli yerlerdir. :))) Yani daha aktif olabilir okullar...

    YanıtlaSil